Galatasaray'da neler oluyor? Dün Ali Sami Yen'de Ankaragücü'ne 4-2 mağlup olan sarı kırmızılılar 8 haftada tam 4. mağlubiyetini almış oldu. Dünkü rezillikle ilgili bir şey söylemeyeceğim. Söylenecek söz yok zaten. Ancak üstünde durulması gereken daha önemli bir konu var.
Galatasaray'da bu gidişatın suçlusu kim peki ? Rijkaard mı, Polat yönetimi mi, Galatasaray ruhundan bihaber futbolcular mı?Galatasaray tarihinin en karanlık günlerinden bir tanesini geçiriyor. Haftaya
Kadıköy deplasmanına gidecek olan takıma inanan kalmadı.
Fenerbahçe karşısında mağlubiyete herkes kesin gözüyle bakıyor. Peki
takımın başında dünyaca ünlü bir hoca varken, tek tek futbolcuların isimlerine baktığında ligin en iyi 1-2 takımından biriyken Galatasaray neden 8 maçın 4 ünü kaybetti.
Galatasaray'da bana göre
Rijkaard'ın ömrü bitmiştir. Bu takıma bundan sonra verecek bir şeyi yok. Suçlu tamamiyle Rijkaard olduğu için değil ama oyun felsefesini 2 senede takımdan 1 oyuncuya bile öğretemedi.
Elano ve Servet gibi takıma maç kazandırabilecek oyuncuları kullanamadı. Şimdi de Misimoviç. Misimoviç'i Wolfsburg'dan, Elano'yu Shaktar ve City'den biliyoruz. Hatta
Cana'nın Marsilya ve Sunderland performanslarını hatırlayanlar onu da tanıyamıyor Galatasaray forması altında. Keza beğenilmeyen Pino da aynı şekilde. Bu saydığımız isimleri gerçek performansları altında izlettirebilseydi Rijkaard şu andan takım 8'de 8 ile ligde lider olurdu. Rijkaard'ın futbolu bilmediğinden veya kötü antrenör olduğundan dolayı değil Galatasaray takımı ve oyuncularıyla futbol felsefesinin tamamen uyuşmamasından dolayı artık Rijkaard'ın Galatasaray'a verecek bir şeyi kalmamıştır. Takımdaki oyuncuların da kendisine olan saygı ve sevgisi kalmamıştır. Acilen takımın başına yeni bir hoca bu sebeplerden ötürü getirilmelidir.

Gelelim yönetime. Yapılan transferlerde herkesin de bildiği gibi geç kalındı.
Akşam pazarında meyve sebze bekler gibi transferin son gününü beklediler oyuncular ucuzlasın(!) diye. Ama değişen bir şey olmadı. Yine yüksek bedellere ama iş işten geçtikten sonra transfer yapmaya çalışıldı. Ligin 9. haftası gelmiş hala uyum sorunu çeken oyuncular var. Transferlerin kamp dönemi bitmiş olması gerekirdi.
Yeni stattan ve Riva arazisinden sağlanacak rant yüzünden koltuğa yapışan Polat yönetimi Haldun Üstünel gibi transferlerde iş bitirici yöneticiyi sebebi tam anlaşılamayan nedenlerden safdışı etti. Bence bunun altında da bahsettiğim yeni stat ve Riva arazisinin rantı var.
Polat yönetimi, haftaya derbi maçından sonra taraftarın bir kelle isteyeceğini çok iyi biliyor. Yeni stat ve Riva projelerini bitirmeden ayrılmaya niyetleri olmadığı için yolcu belli. Frank Rijkaard.
Son olarak Galatasaray formasını giymeyi haketmeyen oyuncu topluluğu. Bu takımda
Ayhan'ın, Barış'ın, Sarp'ın, Serdar Özkan'ın, Gökhan Zan'ın, Hakan Balta'nın, Aydın'ın işi yok. Bu halleriyle
Cana'nın, Pino'nun ve Elano'nun da oynamaya hakkı yok. Aykut'tan zaten ümidimi kesmiştim. Dünkü maç gösterdi ki
Ufuk da ancak yedek kalecisi olur bu takımın. Kaleden başlayarak takımın hemen her bölgesine büyük çapta bir revizyon gerekiyor. Ama sezon içinde olduğumuz ve devre arası transferlerinin de faydasız olmaları sebebiyle yapılacak şey belli.
Takımın başına bu ruhsuzlar topluluğunu bir nebze ateşleyebilecek bir hoca acilen getirilmeli. Sezon sonuna kadar bu takımla gidebildiği yere gidilmeli. Yönetimin taraftara sus payı olarak Arena'ya transfer adı altında devre arası saçma sapan transferler yapması engellenmeli.
Bu hocanın kuracağı ekip şimdiden transfer çalışmalarına başlamalı, bütün sezon takip edilen 5-6 önemli noktaya oyuncular sezon biter bitmez transfer edilmeli ve kampa katılmalılar. Ancak böyle geniş ve planlı bir revizyon Galatasaray'ın önünü açar. Günü kurtarma çabaları ise daha da batağa sürükler.