Pages

30 Temmuz 2010 Cuma

Sami Yen'de Utanç Gecesi


UEFA Avrupa Ligi 3. ön eleme turu ilk karşılaşmasında Galatasaray, Sırbistan'ın OFK Belgrad takımı ile Ali Sami Yen'de 2-2 berabere kalarak taraftarını kahretti. Kuralar çekildiğinde lokum, leblebi edebiyatı yapılan Sırp ekibi karşısında Arda'nın golleriyle 2-0 öne geçen Galatasaray son 10 dakikada yediği üst üste duran top golleriyle turu ateşe attı.

1 hafta sonra oynanacak olan rövanş maçında her zaman zorlu bir deplasman olan Belgrad'a gidecek olan Galatasaray'ın tur atlayabilmesi için burada kazanması gerekecek. Yakaladığı avantajı acemice rakibine veren Galatasaray'ın yediği 2. gol amatör takımların yemeyeceği cinstendi. Geçen yıldan beri hastalık haline gelen öne geçip puan ve maç kaybetme alışkanlığını bu sene de sürdüreceğini gösteren sarı kırmızılarda göze çarpan isimler kaptan Arda ve Mehmet Batdal'dı. Anlayamadığım şekilde Batdal'ı kenara alan Rijkaard'ın da eğer rövanşdan turla dönemezse suyu iyice ısınacak. Yeni transfer Cana neden oynatılmadı anlayamadım. Orta sahadaki Ayhan,Sarp ve Barış ile bu iş yürümeyecek. Buraya Elano'nun geleceğini varsayarsak bir de oyunu iki yönlü oynayabilen transfer ile (Kalström mesela) Cana üçlüsünün bu bölgede 11 oynamasını bekliyorum. Diğer yeni transfer Pino için ise konuşmak erken ancak oyunda kaldığı yarım saatte kanada hareketlilik getirdi. Süratli, rahat adam eksilten ve ileri çıkışları iyi gibi gözüken Kolombiya'lı umarım Keita'yı aratmaz.

Son olarak kendi sahasında adını duymadığımız takımla berabere kalıp da turu zora sokan Galatasaray taraftarına utanç verici bir gece yaşattı. Önümüzdeki hafta oynanacak rövanşa kadar toparlanmazlarsa işleri zor gözüküyor. Eğer Galatasaray bu turda elenirse kupa hayaliyle girilen Avrupa arenasına elemede veda etmeyi de sayın Adnan Polat açıklayacaktır.

Kartal Avantajla Dönüyor


UEFA Avrupa Ligi 3. ön eleme ilk maçında Beşiktaş, deplasmanda Çek Cumhuriyeti'nden Viktoria Plzen takımı ile 1-1 berabere kalarak Türkiye'ye avantajlı bir skorla döndü. Kartalın golünü 44. dakikada Quaresma'nın düşürülmesinden kazanılan penaltıyı gole çeviren Delgado attı.

Maça tutuk başlayan Beşiktaş rakibe ilk dakikalarda ciddi pozisyonlar verdi. Bunlardan birinde duran top organizasyonuyla golü de kalesinde gördü. İlk yarının sonunda gelen penaltı golüyle rahatlayan Beşiktaş ikinci yarıda oyuna Necip'in dahil olmasıyla orta saha üstünlüğünü ele aldı ve maçı rölantide bitirdi. İnönü'de Beşiktaş'ın rahat bir biçimde tur atlamasını bekliyoruz.

Maça 5 hücumcu ile başlayarak belki de rakibi hafife almanın bedelini verdiği ciddi pozisyonlarla ödeyen Beşiktaş'da gecenin yıldızı kritik kurtarışlar yapan kaleci Hakan Arıkan'dı. Ayrıca 2. yarıda oyuna giren Necip'i de çok beğendim. Türk futbolunun geleceğinde önemli bir isme dönüşeceğini umuyorum.İnşallah bu sezon gerekli oynama şansını bulabilir. Çünkü yeteneği ve mücadeleci yapısıyla sadece Beşiktaş'ın değil milli takımında gelecek yıllarda önemli bir oyuncusu olabilir.

29 Temmuz 2010 Perşembe

Bal Küpüne Batırılmış Kanarya!!!


Fenerbahçe Avrupa Şampiyonlar Ligi 3. öneleme turu ilk maçında İsviçrenin Young Boys takımıyla deplasmanda 2-2 berabere kalarak tur için avantaj yakaladı.Fenerbahçenin gollerini Emre ve Stoch kaydetti.

Maçta kaleye vurduğu 2 topu da gol olan sarı lacivertliler şansının da suyunu çıkardı. Rakibin 6-7 si yüzde yüz olmak üzere girdiği yaklaşık 15 net gol pozisyonda gerek direkler (4 veya 5 tane tam sayamadım ) gerekse rakibin beceriksizliği sayesinde tarihi hezimetten kurtuldu. ilk yarının sonlarına doğru Kazım'ın atılmasıyla maçın 2. yarısını 10 kişi oynayan Fenerbahçe hakemin Andre Santos'un dirseğini görememesi sayesinde maçı 9 kişi oynamaktan da yırttı.

Çektiği şanslı kuraya karşın rakibi karşısında deyim yerindeyse ezilip kepaze olan Fenerbahçe 2. bir MTK faciasından döndü.Futbol şansı birazcık Young Boys da olsa maç 7-2 , 8-2 gibi bir skorla bitecek Aykut da Rıdvan Dimen'in yanında yorumculuğa başlayacaktı.

Şansın, balın da bu kadarına pes dediğimiz defalarca pozisyon veren Fener lig öncesi iyi sinyaller vermedi. Eğer Fener'in her zamanki balı yanında olmasa bu turu dahi geçmesi imkansız diyeceğim ama Fener de bu şans olduğu sürece bu turu da geçer bir dahaki kurada ise Tottenham, Sevilla, Zenit dururken yine aradan en zayıf takımı bulur onunla eşleşir. Ne diyelim Allah Fener'in balını eksik etmesin..:))))

Elvan Avrupa Şampiyonu


İspanya'nın Barcelona kentinde süren Avrupa Atletizm Şampiyonası'nda bayanlar 10 bin metre finalinde Türkiye adına yarışan milli atletimiz Elvan Abeylegesse altın madalya kazandı. Çok rahat bir yarış sergileyen Elvan açık ara birinci oldu.Rus atlet Abitova yarışta ikinci, Portekizli Augusta da 3. oldu. Türkiye adına mücadele eden bir başka atletimiz Meryem Erdoğan ise yarışı 5. tamamladı. Elvan dan 5000m yarışında da altın bekliyoruz.

26 Temmuz 2010 Pazartesi

Kırmızıların Dönüşü


Son yarışlarda otomobili iyileştirmesiyle Red Bull ile olan farkı iyice kapatan Ferrari hafta sonu koşulan Formula 1 Hockenheim Grand Prixi'nde duble yaptı.Yarışa 2. cepten başlayan Ferrari takımının İspanyol pilotu Fernando Alonso takım arkadaşı Felipe Massa'nın önünde damalı bayrağı gören ilk pilot oldu. Red Bull'un Alman pilotu Sebastian Vettel ise pole pozisyonda başladığı yarışı, Alonso'nun önünü keseyim derken 3. bitirdi.

Bu sene Bahreyn'den sonra 2. yarışını kazanan Fernando Alonso şampiyonanın henüz bitmediğini herkese gösterdi.

Almanya Grand Prix'inde yarışın önüne geçen olay ise yarışın 49. turunda yarışı lider götüren Felipe Massa'nın takım emriyle Alonso'ya geçilmesi oldu. Birçok yarışseverin ve diğer takım patronlarının tepki gösterdiği olay sonrası FIA Ferrari'ye 100.000 dolar para cezası verdi. Olay sonrası eleştirilere sert çıkan Alonso ise "Bize paramızı gazeteler ya da başkaları değil, takım veriyor ve Ferrari İtalya'ya 43 puanla dönüyor.Ve bunu yapmak zorundayız, bu takım için en iyi şey. Cuma günü ben hızlıydım, sıralamalarda 2.ydim ve yarışta da Felipe'den hızlıydım.Bu yarışı daha yavaş olanın kazandığını düşünmüyorum." dedi.

Ben de bu konuda Alonso'ya sonuna katılıyorum. Fernando, Felipe'den daha hızlıydı ve hakettiği bir yarış kazandı. Takımın da kendi çıkarı doğrultusunda vereceği karar kimseyi ilgilendirmez. Yoksa Ferrari'de Türkiye'de Red Bull'un yaptığını yapıp yarışı rakiplerine mi hediye etseydi???

T-Mac Chicago'ya



NBA'in tecrübeli yıldızlarından bir zamanların süperstar şutör guardı Tracy McGrady Chicago Bulls ile anlaşmak üzere.

NBA kariyerine Toronto'da başlayan ve kariyerin en parlak yıllarını Orlando Magic ve Houston yıllarında yaşayan yıldız oyuncu son 3 sezondur sakatlıkları sebebiyle eski günlerini arar olmuştu.

2003 ve 2004 yıllarında Orlando'dayken 2 yıl üst üste NBA sayı kralı olan süperstar (32.1 ve 28.0 sayı ortalamalarıyla); 2001 yılından 2007 yılına kadar hiç aralıksız tam 7 kez de All-Star seçilmişti. 2004 yılının Aralık ayında 35 saniyede 13 sayı atarak NBA tarihinde bir rekora sahip olan yıldız ayrıca şu an Orlando forması giyen Vince Carter'ında kuzenidir.

Sakatlıklarından kurtulup Chicago formasıyla yeniden doğarsa Kobe, Wade ve Lebron'un hüküm sürdüğü şu yıllarda kendisini tekrardan ispatlayabilir. Çünkü henüz 31 yaşında ve diğer 3 ünün sahip olduğu yeteneğe T-MAC de sahip.

Chiappiani Devri Sona Erdi...


Bayanlar Avrupa Ligi yarı finalinde Bulgaristan'a 3-2 yenilerek, final oynama şansını kaybeden A Milli Bayan Voleybol Takımın’da antrenör Alessandro Chiappini, Voleybol Federasyonu Başkanı Erol Ünal Karabıyık ile yaptığı görüşmenin ardından istifa etti.

Ülkemizde düzenlenen Avrupa Ligi Finallerine favori olarak katılan Türkiye sürpriz bir biçimde kendisinden zayıf Bulgaristan'a elenmiş İsrail karşısında alınan 3-0 lık galibiyet ve gelen 3. lük de teselli olmamıştı.

Son yıllarda genç ve yetenekli bir jenerasyon yakalayan bayan millilerimizden beklentiler üst düzeydeydi. Neslihan'lı, Naz Aydemir'li, Bahar'lı, Seda'lı genç kadromuzla beklentilerin altında kalan millilerimiz için bu değişikliği oldukça yerinde buluyorum. Çünkü uzun zamandır takımın başında olan ve takımı iyi tanıyan bir antrenöre rağmen alınan başarısız sonuçlara kendi evimizde gelen bu sonuç da tuz biber oldu.

Umarım yeni antrnör ile yakaladığımız bu genç ve iyi jenerasyonu iyi değerlendirir ve bir şampiyonlukla taçlandırırız.

23 Temmuz 2010 Cuma

Kartal'dan Ada Keyfi


Geçtiğimiz hafta İnönü'de rakibini 3-0 deviren Beşiktaş rövanşda adeta terlemeden Faroe Adaları ekibi Vikingur'u 4-0 mağlup etti. Kartal'ın golleri Ekrem,Nihat ve Bobo(2)dan gelirken rakibin maç boyu kaleye şut dahi çekememesi dikkat çekti.

Siyah-Beyazlı taraftarların en çok merak ettikleri Quaresma ise klas haraketleri ve asistleriyle göz doldurdu. Bu sene Beşiktaş'a çok şey katacağı netleşmeye başlayan Portekiz'linin yavaş yavaş Bobo ve Nihat'la uyum sağlaması gözlerden kaçmadı.

Beşiktaş'da uzun zamandır gönderileceği iddia edilen ve Eskişehirspor'un ısrarla istediği Zapo ise 90 dakika oynarken Schuster'in Zapo'yu takımda tutması bu saatten sonra sürpriz olmayacak. O zaman da akıllara, geçen gün bir gazetenin iddia ettiği Ferrari-Servet takası gelebilir. Böyle bir takas olur mu bilinmez ama olursa alan memnun satan memnun durumunda olacaktır iki takımda.


Bu turu beklendiği çok rahat geçen Beşiktaş'ın şimdiki rakibi Çek takımı Viktoria Plzen. Karakartal'ın da bu turu rahatlıkla geçip play-off turuna kalmasını umuyorum.

21 Temmuz 2010 Çarşamba

Gintare Petronyte Galatasaray Medical Park'ta


Önümüzdeki sezon hem Türkiye hem de Avrupa Şampiyonluğunu hedefleyen ve bu doğrultuda önemli transferler yapan Galatasaray Medical Park Bayan Basketbol Takımı Litvanyalı pivot Gintare Petronyte ile 2 yıllık anlaşma sağladı. 1989 doğumlu yıldız 2008 yılında Avrupa'da yılın genç oyuncusu seçilmişti.

Galatasaray Medical Park Gintare Petronyte dışında ayrıca Beşiktaş Cola Turka'dan 1.94 boyundaki pivot Melek Bilge ile 5 yıl; Ceyda Kozluca ile de 1 yıllık anlaşma sağladı.

Petronyte ile kadrodaki yabancı sayısı 5 e çıkan Galatasaray Medical Park sezon başından bu yana WNBA All-Star maçının MVP'si seçilen ABD milli takımının pivotu Sylvia Fowles; 44 sayı ile NCAA sayı rekortmeni dış şutör Candice Wiggins; 2 yıl önceki Galatasaray'ın Avrupa şampiyonluğunun baş mimarı Seimone Augustus ve oyun kurucu Doneeka Hodges ile sözleşme imzalamıştı. Geçen sezon sakatlığı nedeniyle forma giymeyen kaptan Işıl Alben'in de dönüşüyle "Dream Team" havasına bürünecek Galatasaray'ı ilgiyle izleyeceğiz.

Diane Taurasi transferi ile sükse yapan Fenerbahçe ile Galatasaray'ın bu iddalı kadrosunun ligde müthiş bir rekabet yaşayacağı kesin. Umalım ki bu güzel rekabet Avrupa'da iki Türk takımının finalde karşılaşmasıyla taçlansın.

Es Es'in son bombası Rodrigo TELLO!!!


Bu sezon Avrupa kupalarına katılmayı kafasına koyan Eskişehirspor uzun süredir aradığı sol kanat oyuncusunu sonunda transfer etti. Beşiktaş'ın serbest bıraktığı Şilili Rodrigo Tello ile yıllığı 1 milyon avrodan 3 yıllık sözleşme imzalandı.

3 sezondur Beşiktaş forması giyen Tello, Beşiktaş'taki yeni transferlerin gelişiyle oluşan yabancı kalabalığının kurbanı oldu. Geride kalan 3 sezonda istikrarlı bir görüntü çizen ve sezon başına ortalama 29 maçta forma giyen Tello bundan sonra Kırmızı Şimşeklerin başarısı için ter dökecek.

Kariyerinde daha önce Şili'nin Universidad ve Portekiz'in Sporting Lisbon takımlarında forma giyen Tello Es Es'in duran top sorununa da derman olacak. Eskişehirspor teknik direktörü Rıza Çalımbay'ın uzun süredir istediği oyuncunun ardından bir diğer Beşiktaş'lı Zapotocny'nin de imzaya yakın olduğu 2-3 gün içerisinde transferin netlik kazanacağı belirtildi.

Eskişehirspor'un zaten iç saha maçlarında olağanüstü seyircisiyle aldığı başarılı sonuçlar bilinmekte. Bu sezon amaç dış saha maçlarında da iyi sonuçlar alıp artık Eskişehir'e Avrupa takımı getirmek. Taraftar potansiyelini iyi de bir kadroyla birleştiren Kırmızı Şimşekler üç büyükler, Bursaspor ve Trabzonspor ile birlikte ilk 6 da yer almasını beklediğim takımlar. Ama sıralama nasıl olur bunu sezon içinde göreceğiz.

20 Temmuz 2010 Salı

Yine Bormio Kampı



A Milli Basketbol Takımı,ülkemizde düzenlenecek olan 2010 Dünya Şampiyonası hazırlıkları çerçevesinde İtalya'ya gitti. Artık bir gelenek haline gelen kondisyon ve güç depolamak için tercih edilen İtalya'nın Bormio kentinde 12 gün kamp yapacak olan milliler çalışmaların en zorlu ve en ağır antrenmanlarının burada gerçekleştirecekler.

İşte Son Aslan :PINO

Galatasaray Lorik Cana'dan sonraki 2. transferinin de gerçekleştirdi. Fransa'nın Monaco takımından Juan Pablo Pino'yu 4 yıllığına renklerine bağladı.

Bu sezon 5 yerli transferin ardından yabancı olarak sadece Cana transferi yapan ve Mehmet Topal ve Kader Keita gibi taraftarın sevdiği isimlerle yolların ayrılmasından sonra beklenen isimleri bir türlü kadroya katamayan Galatasaray Pino transferiyle taraftarını bir nebze olsun rahatlattı.

Kolombiya'lı Pino 23 yaşında ve her iki kanatta da görev alıyor. Sihirbaz lakaplı oyuncu Keita'nın yerini doldurur mu bilinmez ama bekleyip görmek lazım.Çünkü bu ülkeye ne beklentilerle ne büyük isimli oyuncular geldi.Ardına bakmadan kaçtılar. O yüzden isim önemli değil takıma uyumunu ve oyununu görmek için bekleyelim

18 Temmuz 2010 Pazar

Almanya'da zafer Pedrosa'nın !


MotoGP sezonunun 8. yarışı olan Almanya Grand Prix'sini Honda pilotu Dani Pedrosa kazandı.Başından sonuna müthiş bir çekişmeye sahne olan yarışı, yarışa pole pozisyonda başlayan Jorge Lorenzo ikinci, son turun son dönemecinde İtalyan Valentino Rossi'yi geçen Casey Stoner 3. tamamladı.

Yarışın 9. turunda ise 3 pilotun karıştığı kaza sonucu yarış kırmızı bayrak nedeniyle durdu ve start tekrar verildi. Kazaya karışan pilotlardan Randy de Puniet'nin ayağının kırılması ise günün üzücü gelişmesiydi.

Geçirdiği kaza sonrası 4 yarış sonra pistlere dönen "Doktor" lakaplı Rossi ise neden bir efsane olduğunu herkese tekrar gösterdi. Bize müthiş ataklar izleme şansı sunan İtalyan pilot ve Stoner, birbirleriyle sayısız kez yer değiştirdiler. Son virajdaki cesur atağı için de Stoner'ı tebrik etmek lazım. Ama beklenenden çok daha önce pistlere dönen "Doktor" harika yarışını podyumla süsleyemesede ne kadar büyük bir şampiyon olduğunu bizlere bir kez daha gösterdi. İşte ben bu yüzden MotoGP yi Rossi'li ve Rossi'siz olarak 2'ye ayırıyorum. Benim gibi düşünen milyonlarca yarışsever de olduğunu biliyorum. Bundan sonraki yarışlarda başarılar "Doktor"...

Güle Güle Franco !


Galatasaray futbol takımı Arjantinli kalecisi Leo Franco'nun sözleşmesini karşılıklı olarak feshetti. Kulüpten yapılan açıklamada "Profesyonel futbolcumuz Leonardo Neoren Franco'nun sözleşmesi, oyuncuyla yapılan karşılıklı anlaşma sonucu feshedilmiştir." denildi.

Geçtiğimiz sezon başı Atletico Madrid takımından bonservis bedelsiz transfer edilen ve 3 yıllık sözleşme imzalanan Franco, yediği hatalı gollerle tepki toplamış, özellikle Ali Sami Yen'deki Fenerbahçe maçında Selçuk'tan 30 metreden yediği gol sonu olmuştu.

Umalım ki Galatasaray başka bir yabancı kaleci transferi için uğraşmaz ve kaleyi Ufuk ve Aykut'a emanet eder. Benim özellikle Ufuk'a güvenim tam. Şans bulması halinde Galatasaray kalesini başarıyla koruyacağına inanıyorum.

17 Temmuz 2010 Cumartesi

3'lük atmak artık daha zor...


Uluslararası Basketbol Federasyonları Birliği (FIBA) 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası sonrası geçerli olmak üzere saha ölçüleri ile ilgili değişikliklere gitti. En dikkat çekici değişiklik ise 6,25 metre olan 3 sayı çizgisinin 50cm uzatılarak 6,75 metre'ye çekilmesi oldu. Ayrıca, takım benchlerinin karşı tarafındaki kenar çizgiye, dip çizgiden 8,325 metre mesafeli birer çizgi çekileceği, 4. periyotların son 2 dakikasında kendi sahasından oyuna başlayacak takımın, mola aldığı durumlarda topu buradan oyuna sokacağı bildirildi.

FIBA'nın bu kararı sonrası 3 sayı isabet oranının düşeceğini kestirmek zor değil. Ancak bu değişiklik umarım 3 sayı denemelerinin de sayısını azaltmaz. FIBA'nın açıkçası böyle bir kararı neden verdiğini de tam olarak anlayamadım.

İstanbul'a Serena Şoku !


26 Temmuz-1 Ağustos tarihleri arasında gerçekleştirilecek Sony Ericsson WTA Tour İstanbul Cup Tenis Turnuvası öncesi Serena Williams şoku yaşanıyor. Daha önce turnuvaya katılacak olan dünyanın 1 numaralı ismi geçirdiği kaza sonucu İstanbul Cup dahil 3 turnuvadan çekildiğini açıkladı. Ayağında cam kesiği oluşan Amerikalı raketin Türkiye'ye gelmiyecek olması Türk tenisseverleri de hayal kırıklığına uğrattı.

Tenis Federasyonu Başkanı Ayda Uluç, dünyanın 1 numaralı oyuncusunun başına gelen şansızlık yüzünden çok üzgün olduklarını ve hayal kırıklığı yaşadıklarını ancak ünlü tenisçinin yerine yeni bir ismi turnuvaya dahil etmek için WTA yetkilileriyle görüşmeleri sürdürdüklerini belirtti.

16 Temmuz 2010 Cuma

Rakiplerimiz Belli Oldu


Bu sezon ülkemizi Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde temsil edecek Fenerbahçe ve UEFA Avrupa Ligi mücadelesi verecek Galatasaray ile Beşiktaş'ın 3. öneleme turundaki rakipleri belli oldu.

Fenerbahçe'nin yıllardır süre gelen kura şansı yine tuttu ve karşı torbanın en zayıf rakibi Young Boys (İsviçre) ile eşleşirken PAOK (Yunanistan), Celtic (İskoçya) ve Unirea Urziceni (Romanya) gibi nispeten dişli takımlarla oynamaktan kurtuldu.Fenerbahçe, ilk maçı 27 ya da 28 Temmuz'da İsviçre'de, rövanşı 3 ya da 4 Ağustos'ta İstanbul'da yapacak.

UEFA Avrupa Ligi mücadelesi verecek ekiplerimizden Galatasaray ve Beşiktaş ise seri başı olarak katıldıkları kurada oldukça zayıf rakiplerle eşleşti. Galatasaray bu turda OFK Beograd (Sırbistan) ile Torpedo Zhodino (Belarus) eşleşmesinin galibiyle karşılaşacak. Sırbistan'daki ilk maç 2-2 sona erdi. Beşiktaş ise Vikinburg'u elemesi halinde Çek Cumhuriyeti'nin Viktoria Plzen takımıyla karşılaşacak. Galatasaray ilk maçını Ali Sami Yen'de Beşiktaş ise deplasmanda oynayacak.

3 temsilcimizinde bu turları rahat bir biçimde geçeceğine inanıyorum. Özellikle Galatasaray ve Beşiktaş UEFA Avrupa Ligi'nde final oynama hedefinden söz ettiklerine göre bu tarz rakipleri çok çok rahat alt etmeleri gerekir. Tabii ki rakipleri ciddiye almamazlık yapmamak şartıyla.
Türkiye'yi Avrupa'da temsil edecek diğer ekiplerimizden Bursaspor Şampiyonlar Ligi'ne direk gruplardan, Trabzonspor'da Avrupa Ligi'ne Play-Off turundan katılacak. Tüm temsilcilerimize başarılar dileyelim.

"Doktor" dönüyor !

Geçtiğimiz ay Mugello Pisti’ndeki antrenmanlar sırasında motosikletinden düşerek bacağını kıran "Doktor" lakaplı İtalyan pilot Valentino Rossi bu hafta sonu pistlere geri dönüyor.

Geçirdiği kaza sonucu sezonu kapattığı yönündeki yorumlardan sonra Rossi, hafta başında antremanlara çıktı. Antremanlarda herhangi bir sorun yaşamayan Doktor, bu hafta sonu Almanya'da koşulacak MotoGp yarışında motorundaki yerini alacak. Benim gibi birçok MotoGp hayranının o yok diye aradaki 4 yarışı izlemediğini düşünürsek, dönüşü tüm dünya tarafından heyecanla bekleniyor. İtalyan şampiyon yaptığı açıklamada "Evde oturmaktan sıkıldım, yarış için sabırsızlanıyorum" şeklinde konuştu. Biz de hafta sonu koşulacak yarışı "Doktor'a başarılar" dileklerimizle şimdiden sabırsızlıkla bekliyoruz.

Hido Phoenix'de ne yapar ?


Milli basketbolcumuz Hidayet Türkoğlu geçtiğimiz günlerde Brezilyalı guard Leandro Barbosa ile takas edilip Phoenix'in yolunu tuttu.
Geçen sene büyük umutlarla 5 yıllığına 53 milyon dolarlık bir konrat karşılığı Toronto'nun yolunu tutan Hido burada kabus gibi yıl geçirdi. Sistemsiz, kimin ne oynadığı belli olmayan bir oyun içerisinde adapte olmaya zorlanan Hido Orlando'daki performansının ve istatistiklerinin yanına yaklaşamadı. Kanada medyası tarafından takımın başarısızlığının en büyük sebepi olarak gösterildi. Hasta olduğu gerekçesiyle oynamadığı bir maçın ertesi gününde takım arkadaşı Andrea Bargnani ile bar çıkışı görüntülenmesi sonucu salonda kendi seyircisi tarafından ıslıklanan Hido için bu takas bir kurtuluş yolu haline gelmişti.

Amare Stoudemire'ı New York a kaptıran Phoenix'de Hidayet'in 4 numaralı pozisyonda oynaması bekleniyor. Bu Hido'nun çok da alışık olduğu bir yer değil ancak NBA'in en iyi oyun kurucusuyla oynayacağını da belirtmek lazım. Steve Nash her oyuncu için mükemmel bir şans. Onun oyun zekasına sahip bir oyun kurucunun yönlendirdiği oyunun bir parçası olmak Hido için çok güzel bir tecrübe olacak. Ayrıca Phoenix'in NBA in en hızlı oynayan takımı oluşu 8-10 saniyelik hücumları çok iyi yapması da Hido'ya uygun bir tarz. Hido'nun belki Orlando'daki kadar değil ama burada da oldukça başarılı olacağını düşünüyorum. Nash ile iyi anlaşması halinde eski performansına yakın bir grafik dahi çizebilir. Bekleyip göreceğiz ama Toronto'daki kabus sonrası takas olunabilecek en iyi takıma gittiğini söylersek yanlış olmaz.(Nash faktörü dolayısıyla)

15 Temmuz 2010 Perşembe

Beşiktaş'tan bir bomba daha: GUTI !!!


Quaresma transferi ile taraftarını sevince boğan Beşiktaş 2. büyük transfer bombasını da patlattı."JOSE MARIA GUTIERREZ HERNANDEZ" 2 yıllığına resmen Beşiktaşlı oldu. Real Madrid'den transfer edilen oyuncunun Beşiktaş'ı tercih etmesindeki önemli sebeplerden biri de kartalın hocası Bernd Schuster.

Guti'yi futbolla az çok ilgilenen hemen herkes tanır. Ancak biz yine de kısaca Guti'yi tanıtalım. 1976 yılında Madrid'de doğan Guti, altyapısından yetiştiği Real Madrid A takımına 1995 yılında yükseldi. Kariyeri boyunca başka hiç bir takımda forma giymeyen Guti, uzun Real kariyerinde sayısız başarı ve kupa kazandı. Real Madrid'e sayısız ünlü yıldız oyuncunun transfer olmasına karşın Guti kadroda kendisine her zaman yer buldu. Tamam 11'in değişmezi değildi ama vazgeçilemeyecek kadar da değerliydi. Real Madrid'de kaptanlığa kadar yükselen Guti bu sezon başında teknik direktörlüğe Jose Mourinho'nun gelişiyle kadroda düşünülmeyen bir isim haline gelmişti.

Gelelim Guti Beşiktaş'ta ne yapara. Guti orta sahadaki yaratıcılığı,oyun zekası ve tecrübesiyle Beşiktaş'ın uzun zamandır eksikliğini çektiği bir oyuncu. Ancak Guti'nin Real Madrid'de 90 dakikalık maçlar çıkarmaya alışık olmayışı, 34 yaşında oluşu ve kendisinden ilk kez beklentinin çok oluşu sıkıntı yaratabilir. Çünkü Guti Real Madrid'de maçları kurtarması beklenilen yıldız hiç olmadı. Figo, Zidane, Kaka, Raul, Ronaldo, C.Ronaldo gibi isimler bu işi yapıyorlardı. Guti iyi bir sistem içindeki görev adamıydı. Ama Beşiktaş'ta takımın yıldızı ve herkesin bir şeyler beklediği isim kendisi olacak. Bunu bu yaşında ne kadar istekli bir biçimde kaldıracağını bekleyip görmek lazım.



Beşiktaş yönetiminin Ricardo Quaresma ve Guti transferleri sonrası 3. bir bombayı patlatması da sürpriz olmaz. Bu isim de Guti'nin yıllardır takım arkadaşı ve Bernd Schuster'in eski öğrencisi Raul Gonzales. Raul da tıpkı Guti gibi Madrid'in emektar oyuncularından hatta Raul için Real Madrid'in efsanesi desek yanlış olmaz. Onun da kadroda düşünülmemesi, Schuster'in Bobo ve Nobre'yi yetersiz bulması bu transferin olabilitesini atrırıyor. Bu transferin gerçeklekleşip gerçekleşmeyeceğini zaman gösterecek ama Beşiktaş taraftarının şimdiden heyecanlandığını görebiliyoruz.

14 Temmuz 2010 Çarşamba

Williams İstanbul'a geliyor



İstanbul'da 24 Temmuz-1 Ağustos tarihlerinde bu yıl 6'ncısı yapılacak İstanbul Cup Tenis Turnuvası'na şu anda dünya sıralamasının 1 numarası Serena Williams katılacak. Son olarak Wimbledon tenis turnuvasını kazanan Amerikalı tenisçinin 5 Avustralya Açık, 4 Wimbledon, 3 Amerika Açık ve 1 de Fransa Açık olmak üzere 13 Grand Slam şampiyonluğu bulunuyor.




Serena Williams dışında son Fransa Açık şampiyonu ve dünyanın 8 numarası İtalyan Francesca Schiavone de İstanbul'da mücadele edecek. Williams ve Schiavone dışında İstanbul Cup'ın son şampiyonu, WTA sıralamasında 53. sırada olan Vera Dushevina, 31. sıradaki Rus Ansastasia Palyuchenkova, 32. sıradaki Kazak Yaroslava Shvedova, 36. sıradaki Alman Andrea Petkovic de turnuvaya katılacak. Ayrıca Türk tenisçilerimizden teklerde Çağla Büyükakçay ve Pemra Özgen çiftlerde ise İpek Şenoğlu korta çıkacak.



Büyük heyecana sahne olması beklenen İstanbul Cup bu yıl TRT de yayınlanacak. Böylece tenisseverler bu güzel turnuvanın keyfini açık kanaldan yaşayacaklar.

Red Bull'da neler oluyor ?


Önce Türkiye'deki kaza, ardından farklı basın organlarına verilen rekabetçi mesajlar ve son olarak da ön kanat sorunu. Red Bull'da neler oluyor?? Gridin tartışmasız en iyi otomobiline sahip olmalarına rağmen şampiyonada hem pilotlar bazında hem de takımlar sıralamasında McLaren Mercedes'in gerisinde kaldılar. Türkiye'deki kazanın ardından hafta sonu Britanya'da da temas eden Vettel ve Webber arasında kılıçlar çekildi.



Bu olaylardan puan olarak büyük yaralar alan ve takım tarafından kendisine verilen ön kanat mevzusu konusunda şimdiye kadar en sessiz isim olan Vettel, Webber'in Silverstone'da gerçek yüzünü gösterdiğini söyledi ve "En önemli şey takım içerisindeki atmosferdir. Gerçekten çok güçlü bir otomobilimiz var ve bizi sadece kendimiz durdurabiliriz." diye ekledi.

Peki bu kanat olayı neydi onu biraz hatırlayalım. Red Bull'un Silverstone'a getirdiği yeni ön kanadın birisinin kırılmasının ardından takım, Webber'in kullanacağı ön kanadı Vettel'in aracına takmış ve büyük tartışmalar yaşanmıştı. Webber bu duruma oldukça bozulmuş ve kazandığı yarış sonrası takım radyosundan canlı yayına da yansıyan "Takımın 2. pilotu için hiç de fena bir derece değil" şeklinde görüş belirtmişti. Vettel de pole pozisyonda başladığı yarışın startında Webber ile temas ederek son sıraya gerilemiş, agresif bir sürüş göstererek yarışda 7. sıraya kadar yükselmişti.



Red Bull'un sorunlarını en kısa sürede çözmesi gerekli. Vettel in "Gerçekten çok güçlü bir otomobilimiz var ve bizi sadece kendimiz durdurabiliriz" sözüne katılmamak elde değil. Eğer Red Bull bu problemleri aşamazsa sene başından beri gerek şansları gerekse komiserler kurulu tarafından kollanmalarıyla ön plana çıkan Hamilton ve McLaren'e şampiyonluğu altın tepside sunmuş olacaklar.

Pele Es Es'de


Eskişehirspor, Portekiz'in Porto takımının 'Pele' lakaplı 23 yaşındaki orta saha oyuncusu Vitor Hugo Gomes Passos'la 3 yıllık sözleşme imzaladı. Uzun zamandır kaliteli ve dinamik bir ön libero arayışında olan Kırmızı Şimşekler daha önceden Inter ve Porto formalarını da giyen oyuncuyu 420 bin euro bonservis karşılığında transfer etti.

Eskişehirspor başkanı Halil Ünal yaptığı açıklamada " Eskişehirspor’un hedeflerini yakalayacak, genç, yetenekli ve yıldız futbolcuları transfer edeceğimizi kamuoyuna söylemiştik. İnter, Porto ve İspanya’dan sonra Pele Eskişehirspor’da. Orta sahada ön libero görevini yapacak. Kadromuza çok ciddi katkı sağlayacağına inanıyorum. Eskişehirspor forması ona çok yakışacak. Tüm camiamıza hayırlı olsun." şeklinde konuştu.



Eskişehirspor bir sol kanat ve bir de stoper olmak üzere 2 yabancı daha alıp transferi noktalayacak. Gündemde olan isimler ise Beşiktaş'tan Zapotocny ve Tello. Bu isimlerden özellikle Zapo'yu Rıza Çalımbay şiddetle istiyor. Eskişehirspor daha önce Cezayir milli takımının oyuncuları Anthar Yahia ve Karim Ziani için girişimlerde bulunmuş ancak mali konularda anlaşma sağlanamamıştı.

Zaten Türkiye'nin en ateşli taraftarlarından birine sahip olan Es Es in 2 kaliteli
transfer daha yaparak ligi ilk 5 sıra içinde bitirebileğini ummak çok da hayalperestlik sayılmaz. Pel'nin dışında Batuhan,Burhan Eşer ve Emre Aygün'ü renklerine bağlayan Es Es geçen yıl büyük umutlarla alınan Ümit Karan'a ise kapıyı göstermişti.

Kral kararını verdi...NBA'de Miami "ATEŞ"i



NBA'de haftalardır cevabı merakla beklenen soru yanıtını buldu. "Kral" lakaplı süperstar Lebron James önümüzdeki yıldan itibaren Miami Heat forması giyecek.Geçtiğimiz günlerde süper yıldızı Dwyane Wade'i kadroda tutan ve Toronto Raptors’ın yıldızı Chris Bosh ile anlaşan Miami Heat; LeBron James’i de kadrosuna katarak NBA’de şampiyonluğun en güçlü adaylarından biri haline geldi.

3 yıl önce Boston Celtics tarafından oluşturulan Allen'lı,Garnett'li ve Pierce'lı "Big Tree" nin ardından oluşan bu üçlü de o yıl şampiyon olan Boston'ı izleyecek gibi. Miami Heat 1996 draftından sonra (o yıl NBA'e Kobe Bryant,Ray Allen,Allen Iverson,Steve Nash,Stephon Marbury,Jermaine O'Neal gibi süper yıldızlar girmişti) en büyük draft kabul edilen 2003 draftının ilk 5 sırasından seçilen 3 oyuncuyu bir araya getirmiş oldu. 2003 draftında Lebron James Cleveland Cavaliers tarafından ilk sıradan, Chris Bosh Toronto Raptors tarafından 4. sıradan ve Dwyane Wade de Miami tarafından 5. sırada draft edilmişti.



Lebron kararını açıklarken "Şimdi ve gelecekte kazanmak için bu en iyi fırsat. Bu oyunda kazanmanın benim için anlamı çok büyük" kelimelerini kullanarak şampiyonluk yüzüğünü ne kadar istediğini gözler önüne serdi. 6 yıl için 110 milyon dolar'a evet diyen Lebron, kendisine 124 milyon öneren Cleveland ve Chicago'yu reddederek 14 milyon dolarlık bir parayı da elinin tersiyle itmiş oldu.



Lebron James'in canlı yayındaki kararı Miami seyircisi tarafından büyük coşkuyla karşılanırken, Clevelan'ı yasa boğdu. Hatta 7 yıl hizmet ettiği şehirde kendisinin 23 numaralı formaları ateşe verildi.

Benim görüşüm de aynı Boston'un yaptığı gibi başarıya aç 3 süper yıldızı bir araya getiren Miami'nin tutulmasının çok zor olduğu yönünde. Geçtiğimiz yılın şampiyonu Lakers'ın yaşlı(!) denilen Celtics'i hakem faciası sonunda 4-3 ile geçebildiğini düşünürsek onlarında Miami'ye rakip olması zor görünüyor.

Hido Phoenix'de




Milli basketbolcumuz Hidayet Türkoğlu Batı konferansı ekiplerinden Phoenix Suns ile anlaşmak üzere. Her fırsatta takımı Toronto'da mutlu olamdığını belirten ve takasını isteyen Hido, Brezilyalı yıldız Leandro Barbosa ile takas edilecek. Sağlık kontrollerinde bir sorun çıkmaması halinde Hido gelecek yıl Kanada'lı süperstar Steve Nash ile aynı takımda forma giyme şansını yakalayacak.

Amare Stoudemire'ı New York a kaptıran Phoenix geçtiğimiz günlerde kadrosunu Chicago'dan Hakim Warrick ile güçlendirmişti. Hidayet'in Toronto'da bulamadığı takım ortamını NBA'in belki de en iyi guardı Steve Nash önderliğinde bulması halinde Orlando'daki performansına dönmesini bekliyoruz. Hido'nun yeni takımında 3 numaralı pozisyonda mı yoksa Grant Hill ile aynı anda 4 numarada mı oynayacağı ise merak konusu.



Nash'li, Hido'lu, Jason Richardson'lı Phoenix'in gelecek yıl Batı konferansında finali zorlamasını tahmin etmek hiç de zor değil.