Pages

18 Ekim 2010 Pazartesi

Galatasaray'da Suçlu Kim ?


Galatasaray'da neler oluyor? Dün Ali Sami Yen'de Ankaragücü'ne 4-2 mağlup olan sarı kırmızılılar 8 haftada tam 4. mağlubiyetini almış oldu. Dünkü rezillikle ilgili bir şey söylemeyeceğim. Söylenecek söz yok zaten. Ancak üstünde durulması gereken daha önemli bir konu var. Galatasaray'da bu gidişatın suçlusu kim peki ? Rijkaard mı, Polat yönetimi mi, Galatasaray ruhundan bihaber futbolcular mı?

Galatasaray tarihinin en karanlık günlerinden bir tanesini geçiriyor. Haftaya Kadıköy deplasmanına gidecek olan takıma inanan kalmadı. Fenerbahçe karşısında mağlubiyete herkes kesin gözüyle bakıyor. Peki takımın başında dünyaca ünlü bir hoca varken, tek tek futbolcuların isimlerine baktığında ligin en iyi 1-2 takımından biriyken Galatasaray neden 8 maçın 4 ünü kaybetti.



Galatasaray'da bana göre Rijkaard'ın ömrü bitmiştir. Bu takıma bundan sonra verecek bir şeyi yok. Suçlu tamamiyle Rijkaard olduğu için değil ama oyun felsefesini 2 senede takımdan 1 oyuncuya bile öğretemedi. Elano ve Servet gibi takıma maç kazandırabilecek oyuncuları kullanamadı. Şimdi de Misimoviç. Misimoviç'i Wolfsburg'dan, Elano'yu Shaktar ve City'den biliyoruz. Hatta Cana'nın Marsilya ve Sunderland performanslarını hatırlayanlar onu da tanıyamıyor Galatasaray forması altında. Keza beğenilmeyen Pino da aynı şekilde. Bu saydığımız isimleri gerçek performansları altında izlettirebilseydi Rijkaard şu andan takım 8'de 8 ile ligde lider olurdu. Rijkaard'ın futbolu bilmediğinden veya kötü antrenör olduğundan dolayı değil Galatasaray takımı ve oyuncularıyla futbol felsefesinin tamamen uyuşmamasından dolayı artık Rijkaard'ın Galatasaray'a verecek bir şeyi kalmamıştır. Takımdaki oyuncuların da kendisine olan saygı ve sevgisi kalmamıştır. Acilen takımın başına yeni bir hoca bu sebeplerden ötürü getirilmelidir.



Gelelim yönetime. Yapılan transferlerde herkesin de bildiği gibi geç kalındı. Akşam pazarında meyve sebze bekler gibi transferin son gününü beklediler oyuncular ucuzlasın(!) diye. Ama değişen bir şey olmadı. Yine yüksek bedellere ama iş işten geçtikten sonra transfer yapmaya çalışıldı. Ligin 9. haftası gelmiş hala uyum sorunu çeken oyuncular var. Transferlerin kamp dönemi bitmiş olması gerekirdi. Yeni stattan ve Riva arazisinden sağlanacak rant yüzünden koltuğa yapışan Polat yönetimi Haldun Üstünel gibi transferlerde iş bitirici yöneticiyi sebebi tam anlaşılamayan nedenlerden safdışı etti. Bence bunun altında da bahsettiğim yeni stat ve Riva arazisinin rantı var. Polat yönetimi, haftaya derbi maçından sonra taraftarın bir kelle isteyeceğini çok iyi biliyor. Yeni stat ve Riva projelerini bitirmeden ayrılmaya niyetleri olmadığı için yolcu belli. Frank Rijkaard.


Son olarak Galatasaray formasını giymeyi haketmeyen oyuncu topluluğu. Bu takımda Ayhan'ın, Barış'ın, Sarp'ın, Serdar Özkan'ın, Gökhan Zan'ın, Hakan Balta'nın, Aydın'ın işi yok. Bu halleriyle Cana'nın, Pino'nun ve Elano'nun da oynamaya hakkı yok. Aykut'tan zaten ümidimi kesmiştim. Dünkü maç gösterdi ki Ufuk da ancak yedek kalecisi olur bu takımın. Kaleden başlayarak takımın hemen her bölgesine büyük çapta bir revizyon gerekiyor. Ama sezon içinde olduğumuz ve devre arası transferlerinin de faydasız olmaları sebebiyle yapılacak şey belli. Takımın başına bu ruhsuzlar topluluğunu bir nebze ateşleyebilecek bir hoca acilen getirilmeli. Sezon sonuna kadar bu takımla gidebildiği yere gidilmeli. Yönetimin taraftara sus payı olarak Arena'ya transfer adı altında devre arası saçma sapan transferler yapması engellenmeli. Bu hocanın kuracağı ekip şimdiden transfer çalışmalarına başlamalı, bütün sezon takip edilen 5-6 önemli noktaya oyuncular sezon biter bitmez transfer edilmeli ve kampa katılmalılar. Ancak böyle geniş ve planlı bir revizyon Galatasaray'ın önünü açar. Günü kurtarma çabaları ise daha da batağa sürükler.

1 yorum:

  1. Bu duruma geleceğimiz aslında gecen sene 2. yarıda belliydi. gectıgımız hazıran ayında neşter vurulması gerekiyordu ama olmadı üstüne bı de yapılan transferler gecikince ister istemez bu sonuc dogdu. Ben yazın 50 defa rijkaard 5. hafta sonunda yollanır demıstım, kısmet 8. haftadaymıs!!
    Yonetım bugun toplanıp karar alacaktı, bıraz once bıten toplantının ardından basın acıklamasında ''butun kararlar alındı ama haftaıcı acıklıcaz'' gıbı sacmasapan ıfadeler kullanıldı!! yanı bole bısey olabılır mı? sen hocayı kovuyosun ama 2 gun sonra acıklıcaksın!!! Bugun bır daha anlasıldı kı bu yonetımın de acılen degısmesı gerekıyor. Aama maalesef ''Galatasaray etıği'' geregı kongre olmadan bunlar koltuklarından ayrılmazlar.
    Artık bu sene tamamen unutulup eldkı oyuncularla bır sene sonra kımden faydalanılır'ın hesabını yapmak lazım. Bi de sezonu kupasız kapatmamamak adına Turkıye kupasına odaklanmak gerekıyor. Su bir gercek kı yarın ya da carsamba gunu rıjkaard 10 bavul ve 2 mılyon euro tazmınatla Ataturk havalımanında basın mensuplarına gulerken poz verecek. Pekı kım gelır dersenız cok zor bır durum, gelen hocadan bırsey beklememek lazım. lıgın ortasında yabancı hocaya genelde karsıyım, gonlumden Abdullah Avcı Geçiyor ama bugunku roportajında teklıf gelırse kesınlıkle kabul etmeyecegını soyledi. Şöyle bır formul de suan ıcın uygun olabılır dıye dusunuyorum: Fatıh Terım-Tugay Kerımoglu ıkılısı bu yılı beraber sekılde goturur, onumuzdekı sene de Tugay takımın tamamen tek patronu olur. Ama umarım buyuk kaptan bulentın teknık dırektorlugunu bıtırdıgımız gıbı tugayın da karıyerını bıtırmeyız.

    YanıtlaSil